Haberler / Blog
Köylerde Zaman
Tarih: 15 01 2022 | 450Bu aslında hepimizin hikayesiydi.
Yine de bir isim gerekliyse de Mehmet emmi ve Ayşe Ninenin hikayesiydi. Hani herşeyi unutturan bir gece çıkıp geldiğimiz köyümüz vardı ya, orada hala tüten ocakların başında demli çayların eşliğinde bir sohbette dile getirilen temennilerde.
Hani bir çayımız vardı ya bilmem hatırlıyor musunuz?
Bahaneler arayıpta bir türlü vakit ayıramadığımız köyümüz sokaklarının tek tek kan ter içinde emekle örülmüş taş duvarların çağrısıydı aslında . Dedim ya bu sadece benim değil köyümüzdeki her taşın, her ağacın öten kuşun çağrısıydı da!
İşte ben böyle bir çağrıya kulak verdim Mehmet emmi ile Ayşe Ninen'nin akan çatılı evinde misafir oldum. Olsun ne farkederdi ki çatısı akıyosa içerisi sımsıcaktı alev alev yanan bir soba üzerinde çayı vardı, çayın bambaşka bir sohbeti vardı. Yaslandığımız sedir yastık da bambaşka bir dünya vardı.
Düşündüm dert, tasa, gam, keder yokmu bu insanlarda! Dedim olmaz mı belki şehirlerden kat kat daha fazlasıydı. Ama onlar için kışın soba başında, yazın ağaç gölgesinde kurulan dost meclisleri varya herşeye çare bulunduruyordu.
Bende kapıdan selam verip buyur edildiğim evin sahibine sordum;
-Hayat nasıl? gün nasıl dedim?
''-Evlat sabah ezanıtla camiye gitmek o soğuk, kar, kış önemli değil. ne zorun vardı sabahın yedisinde kahvaltı ve güne erken başlamak zorun ney diye soranlara bakıp diyorum ki bende; siz zaten bu zoru gördüğünüz için gitmediniz mi! Sabah ezanıyla başlayan hayatı yatsı namazında bitirmek zor geldiği için çekip gitmediniz mi?
Şimdi bakın etrafa köy mahsun , sokaklar ıssız, cami yetim buraları sahiplenen üç beş ihtiyar dışında kimse yok gördüğünüz gibi.
Peki soruyorum neyi kazandınız buraları kaybederek hiç düşündünüz mü?
Bak biz garip ninenle sizin kadar mutluyuz. Çünkü burada çıkar yok, hırs yok, zalimlik yok. Gelen her misafire bir tas çorba sıcak çay var.
Lüks yatak yok ama düşmanın olsa da kıvrılıp yatacağın bir yatak vardır.
Sizlerin hayatlarında olmayan komşuluk , vefa güven paylaşma ve birbirinin sözüne inanç var. sabahın kör vaktindeki telaş var ya alelacele uyanıp da namaza koşar adım gitmek ve döndüğünde sobada demlenen çayı yudumlamak, tereyağını sobada ısınan ekmeğe sürüp üzerinde üzerine bir de bal varsa ölüyü dirilten o burada işte.
Yani evlat biz Ayşe ninenle burada mutluyuz. bak halimizi sormaya gelen ilk sensin gördün de.''
Sence kim zengin bu hayatta; sizlermi yoksa bizlerimi!